Bir süredir yazmak istediğim, ama zamansızlıktan fırsatını yaratamadığım gecikmiş bir izlenimin sırası geldi artık. Söz konusu motosiklet Honda'nın yeni commuter sınıfı motosikleti CB125E. Benim gibi bir çıplak motosiklet hayranına ilk bakışta çekici gelen bu motosiklet, sanki Honda'nın YBR125'e cevabı gibi duruyor. Siyah, kırmızı ve beyaz seçenekleriyle sunulan CB125E'ler içinde benim favorim beyaz olanı. Arkada kırmızı helezonlarıyla çift salıncak amortisörleri, kullanışlı arka sehpası, anahtarla açılabilir yan gözü, derli toplu gösterge paneliyle bana çekici geldi açıkçası.

Basitçe CBF150'nin çıplak hali diyebilirim. Hoş Honda yarım grenajlı tüm motorlarına çıplak diyip duruyor. Dünyanın geri kalanı için CBF 150 yarım grenaj, CB125E ise çıplak bir motordur. Farı gidonla beraber yön değiştirir yani.

Kullanımı kolay, yumuşak ve hatta insanı gülümseten türden. Rodaj süresinde olduğu için üzmemeye çalışarak kullandım gerçi. Genel olarak performansı CBF 150 gibi, belki biraz güçsüz, 80km/h gibi süratlere rahatlıkla çıkıyor, üstüne de çıkacaktır, ama 120km/h veya üstü süratler beklemeyin; çıksa bile yine CBF150'de olduğu gibi fren gibi diğer donanımlar yetersiz kalacaktır. Kanımca harika bir başlangıç veya şehiriçi motoru, beyazını beğendim demiş miydim?

Gösterge panelinde fotoğrafta belli olmayan bir vites göstergesi gizli. Honda logosunun altında kalan siyah bölümde kırmızı bir şekilde vitesler ve bir iki bilgi daha okunabiliyor. Devir saatini hala lüks gören Honda bu modelde de kullanmamış; kınıyorum. :P Kilidin içinin kirlenmesini engellemek için kontağı kilitleyen, anahtarın arka tarafındaki çıkıntıyla açılıp kapatılan bir kilit daha var; belki ekstra bir güvenlik unsuru olarak tasarlanmıştır.

Standart donanım olarak sunulan orta sehpası da yüzümü güldüren unsurlardan. Motoru aldıktan sonra belki bir koruma demiri takılabilir ve bence başka bir eksiği kalmaz. Deponun yan altlarında hava ızgrasını andıran parçalar motora bir sportiflik katmış, aynı zamanda içinde korna gizli. Benzin musluğu biraz gizli kalmış, ama kanımca retro duruyor.

Lastik seçimi yine harika değil, ama Duro'lardan daha iyi, yine de naylon; ıslak zeminlerde dikkatli olmak gerekir.

Biraz Teknik bilgi:
Motor
Hacim: 124.1cc
Tipi: Hava soğutmalı, dört zamanlı tek silindir
Bor & Strok: 56.5 x 49.5mm
Kompresyon Oranı: 9.0 : 1
Güç: ~8kW/8000rpm (~11BG)
Tork: 11Nm/6250rpm
Marş: Elektrikli
Karbürasyon: 24mm sabit akış
Ateşleme: AC-CDI
Şanzıman: 5 vites
Aktarma: 428 zincir

Şase
Ebatlar: 2026mm x 765mm x 1094mm
Teker aralığı: 1,286mm
Sele yüksekliği: 767mm
Yerden yüksekliği: 145mm
Yakıt Tankı: 14.0 litres (2.0 litre reserve)
Ağırlık: 124kg

Lastikler
Ön: 80/100 – 18"
Arka: 90/90 – 18"

Süspansiyon
Ön: 118mm yollu teleskopik
Arka 70mm salınımlı çift taraflı salıncak

Frenler
Ön: Hidrolik 220m tek disk, çift piston kaliper.
Arka: 130mm Kampana

Toparlamak gerekirse Euro3 normlarına uyan, ülkemizde olmasa da yurt dışında başlangıç motoru onaylı, kullanımı kolay, dengeli, eğlenceli bir şehiriçi motoru. Uzunyol yapılmaz mı? Tabii ki yapılır, ama daha uzunyola
uygun motorlar mevcut. Kullandığım sürece beni rahatsız eden bir unsura denk gelmedim. Tamam dürüst olacağım içimden bir on beygir daha dilendim, ama o zaman da belki şimdi olduğu gibi yakıt cimrisi bir başlangıç motoru olma özelliğini kaybedecek.

Özellikle son dönemde bolca 125-150cc motosikletlerle haşır neşir olduğumdan, eklemek isterim ki bu motorun kalitesi oldukça yüksek. Fiyatı daha uygun olabilirdi diye düşündürtse de, 3.650TL anahtar teslim ülkemiz şartlarında
düzgün bir fiyat gibi duruyor. Kanımca rakipleri Yamaha YBR125 (4.250), TVS Apache RTR 150 (4.150) gibi motorlardan daha kaliteli ve sağlam bir motor.

Vibrasyondan şikayet edenler var. Ben test sırasında rahatsız olmadım, belki de o dönemde bolca Monster sürdüğüm içindir. Tek silindirli bir motoru olduğunu unutmamakta ve vibrasyondan rahatsızsak önce gidonu sıkı tutup tutmadığımızı irdelemekte fayda var. :)

Ömre'ye motorunu kullanmama izin verip, bu izlenimin oluşmasına izin verdiği için teşekkür ederim.

• < Önceki
• Sonraki >