Bir türlü denk getiremediğim Yamaha'nın yeni oyuncağına en sonunda binebildim. Türkiye şartlarında fiyatıyla oldukça ilgimi çeken MT-07, sürdükten sonra daha da ilginç geldi. Sürebilmek için bu kadar beklemem Yamaha Türkiye'nin motoru pazara sürme hızıyla örtüşüyor. Kendilerini biraz eleştirmek istiyorum; motoru almak için kapora verenler, sırada bekleyenler sürüyle. Yamaha ne yapıyor lansman fiyatını, ki o günlerde kur daha yüksekti, ilk parti malını sattıktan sonra, kapora aldığı motorları da dahil ederek arttırıyor. Sorsam eminim bir açıklamaları var, ama dışarıdan hoş gözükmüyor. Yükselmiş fiyatına rağmen ABS'li bir MT-07 halen fiyat/performans çizelgesinde yükseklere oturuyor. 

 

Biraz motorla ilgilenelim artık. Ufak görünüyor, ama ön tarafı genişçe. Benim gibi bir irikıyım bindiği zaman bile fena görünmüyor, belki de kendimi kandırıyorumdur? Oldukça hafif, ıslak, yani sürülmeye hazır hali 179kg. Selesine oturduğunuzda hemen fark ediyorsunuz. Rahat bir oturuş pozisyonu var, acemileri ve nispeten kısa boyluları da rahat ettireceğe benziyor. Tam dijital kadranı, ilginç bir marş düğmesi var. Anahtarsız motosikletleri andırıyor. Önde bir cam yok, opsiyonel ürünler hemen çıkacaktır sanıyorum, çünkü anahtar bayağı önde ve sürücüden ziyade motorun önündeki herhangi birinin ulaşımına daha açık konumlandırılmış.

Çekindiğim konulardan biri ayarsız, düz ön amortisörlerdi. Buna basit arka amortisör eklenince aklıma Fazer 9 geldi, ama benim ağırlığımda bir sürücüyle ve ülkemizin yol şartlarıyla da başa çıkıyorlar. Çekingeye gerek yok. Güzel frenleri ve harika bir motoru var. Yamaha'nın crossplane teknolojisiyle donattığı motor beklentimin üzerinde (77Bg Güç, 68Nm Tork). Tatlı tatlı hızlanıyor ilk denemelerimde, dozajlaması güzel. Oyuncaklı sürüş modları, karmaşık gaz elektronikleri yok. Bileğim biraz hareketliğinde ikinci viteste ön tekerlek yerden kesiliyor, sırıtıyorum yavaşça gazı kısarken.

Oldukça da ekonomik bu arada. Rodaj döneminde olmasına, test süresince 5L civarı tüketti. 14L'lik deposuyla bu veride bile kalsa 300km'nin üstünde bir mesafe katabilecek gibi görünüyor, ama ben o kadar sürmedim. Deposuda oldukça şık. Bende teknolojik bir tad bırakan dokulu güzel plastiklerle çevrilmiş. Göbeğin geleceği yerde çizilmelere karşı aynı malzemeden güzel bir koruması da var. Yandaki fotoğrafta kamera için yapıştırılmış ayak var, onu görmezden geliverin. :)

 

 Seleye oturup kontağı açtığımda giderek alıştığım, ama hala pek sevmediğim tam dijital bir gösterge paneli oynaşmaya başlıyor. Gerekli herşey var gibi. Hız, devir, motor ısısı, benzin seviyesi, saat, vites sayacı hepsi okunur nitelikte; tipi de güzel, ama ön tarafı bana biraz eksik, boş geldi.

 

Debriyajını ayarlamakta biraz zorlandım, bana göre biraz yukarıda. Ayar vidası biraz uyduruk, Commuter'dan emanet duruyor. Keza vites pedalı da öyle. Aldırış etmesem de pek sevmedim. Motoru ucuzlatmak için ucuz parçalar kullanmanın gereğini anlıyorum, ama o kadar da ucuz bir motosiklet değil.  :(

 

Oturuş pozisyonu rahat. Gidona uzanıp ellerinizi elciklere koyduğunuzda hafifçe öne eğilmiş oluyorsunuz. Ayaklarınız peglerde yerini rahatça buluyor ve dizleriniz depoyu sarıveriyor. Rahat uzun yol yapılır diye düşünüyorum içimden; tabii araca uygun, tipini kaydırmayacak çantalar bulabilirsem.

Biraz frenlerle ilgileniyorum. Ön frenlerin ilk ısırması biraz zayıf gelse de, dozajlaması rahat. ABS gereksiz girişler yapmıyor, arka frene arada bir karışıyor. MT-07'nin ABS'li versiyonunu tercih etmekte fayda var; aradaki bedele değeceğini düşünüyorum.

Kaliperler güzel, diskler şekilli. :P Önemli olan işlerini doğru yapıyorlar ve amortisörle uyum içindeler. Bazı MT-07'lerin Michelin Pilot Road'larla geldiğini duymuştum, benim kullandıklarımda pek favorisi olmadığım Bridgestone Battlax BT23'ler vardı. İyi uyum sağlamışlar, arkadaki 180'lik lastiğin kıpraştığını pek hissetmedim, Frenlerken de hep güven verdiler işin doğrusu.

 

GiS Park'a dönüyor ve biraz da içeride sürüyorum eğlenerek. Durdurktan sonra sağını solunu biraz daha inceliyorum. Soğutma sıvısının göstergesini beğenirken, buraya taş gelse kırılır mı bu diye düşünüyorum, motorun yağ seviyesi göstergesi kime göre tasarlanmış bilemiyorum, ama ben görebilmek için motoru dik tutarken nerdeyse alnımı yere değdirecek kadar eğilmek zorunda kaldım; tasarım güzel, ama çocuklara biraz daha ergonomi okutsunlar Yamaha'da diye söylenerek.

 

Diğer tarafa geçtiğimde yine en ucuz çin motorlarından gelme fren pedalına takılıyor gözüm. Hemen önünde yine düşmelerde ve çakıl çarpmasına açık şekilde konumlandırılmış devri daim pompası ve soğutma sıvısı boruları ilişiyor gözüme. Düzgün bir koruma demiri gerekli diye düşünüyorum.

Egzoz son zamanlrada popüler olduğu üzere hemen sağ pegin arkasında. Ufakça, oldukça sessiz. Tam Clip-On'luk tabir ettiğimiz türden. :)

Egzoza bakarken pegin altındaki limit vidasına gözüm takılıyor. Hem uzun, hem ucuz, tam yere sürtüp bükülmelik bir intiba bırakıyor bende; aldırmamaya çalışıyorum. Arka lastiğe baktığımda motorun oldukça yatmış olduğunu fark ediyorum, ama pegin vidasının da sürttüğünü hatırlamıyorum.

 

İncelemeyi bırakıp biraz daha sürüyorum. Sürmesi keyifli, sürücü dostu bir motosiklet. Yaramazlığa da hazırım diyor. Keyifle bir iki tur daha atıp güncel rakiplerinden KTM Duke'ün yanına park ediyorum. MT-07 beni daha çok cezbediyor. Motosiklete yeni sevdalanmış gönüllere merhem gibi. Bu sene yollarda bolca rastlaşacağınız bir ürün olduğunu sanıyorum.

İncelemem için motosikletini ödünç veren arkadaşlarıma buradan tekrar teşekkür ederim. MT-07 beklentimin üzerinde çok uyumlu bir paket. Fiyatı, görünüşü, gidişi, duruşu hepsi bir araya geldiğinde harika. Keyifle sürün. :)

• < Önceki
• Sonraki >